Cami, Erciş-Ahlat karayolunun Adilcevaz girişinde yer almaktadır. Kitabesi olmayan yapının XVI. yüzyılda Zal Paşa tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Son yıllarda Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılan cami günümüzde hizmete açık bir durumdadır.
Son cemaat bölümü ile bir bütün olarak tasarlanan cami, dikdörtgen planlı bir şemaya sahiptir. Sahilden hemen sonra dikleşen yamacın eteğine kurulduğundan, zeminin ana karayolu seviyesinde olduğu halde, caminin tamamı Adilcevaz’a giden yolun alt seviyesinde kalmıştır. Bundan dolayı camiye kuzeyden kademeler halinde alçaltılmış merdivenler ile inilmektedir.
Yapı, dış yüzeyleri kesme taş örgülü dolgu duvar tekniği ile inşa edilmiştir. Kuzeydeki dar avluya açılan üç gözlü son cemaat yeri, iki sütun ve sivri kemerlere yaslanan üç kubbeyle örtülmüştür. Ana eksen üzerinde bulunan basık kemerli iç mekana giriş kapısı bir sivri kemerle kuşatılmıştır. Alınlıktaki kitabelik boş bırakılmıştır. Ana mekan kare formunda olup, ortada dört sütun ve kemerlere yaslanan eşit büyüklükte geçiş elemanları yardımıyla dokuz aynı büyüklükteki kubbe ile örtülmüştür. Ülkemizde ender inşa edilen çok kubbeli cami türlerinden biridir.
Caminin kuzey-batı köşesinde kesme taş yardımı ile yapılmış kare kaideli, geometrik bir minare yükselmektedir. Minare, yöredeki diğer minareler gibi tek şerefeli kalın ve kısa bir yapıya sahiptir. Minareye son cemaat yerinden dört basamaklı merdivenle ulaşılan bir kapı ile kaideye cami duvarından açılan ikinci bir kapıdan çıkılabilmektedir.