Sultanhanı Kervansarayı, Kayseri-Sivas karayolu üzerinde ve Kayseri’ye 47 km uzaklıkta, Sultanhanı Köyü'ndedir. Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat zamanında 1232-1236 tarihleri arasında yaptırılmıştır.
Sultanhanı Kervansarayı tipik Selçuklu kervansaraylarından biridir. Selçuklu kervansarayları aynı plana göre tasarlanmakla beraber aynı zamanda birbirinden farklı görünüme sahiptirler. Bu fark, ek yapılarla veya unsurlarla belirginleşmektedir. Sultanhanı da özellikle ortasındaki köşk mescit ile görünüm olarak diğer kervansaraylardan ayrılmaktadır.
Girişi kuzeyden olan taçkapısının her iki yanında, alt kısımları kare, gövdesi yarım daire sütunlardan oluşan kuleler yer alır. Kısmen yıkılmış olsa da Sultanhanı taçkapısı klasik Selçuklu taçkapılarından farksız olmasına karşın bu kulelerin arasında anıtsal bir görünümdedir. Taçkapıdan ustalıkla işlenmiş yıldızlı bir kubbenin örttüğü aralığa geçilir. Bu aralıktan, doğusunda ve batısında yedi kemerli bir revakın çevirdiği dikdörtgen şeklinde bir avluya çıkılır. Avlunun doğu bölümünde aynı zamanda arabalık ve ahır hizmetini görebilen, üstü örtülü, önü açık ve genişliği hanın dış duvarına kadar uzanana bir revak bulunmaktadır. Batı tarafında ise Avlunun batı tarafında revağın arkasında 4 oda ve kubbeleriyle hamam yer almıştır. Hamama sağdaki revağın kuzeybatı köşesindeki kapıdan girilir. Önce giriş holüne ve soyunma yerine daha sonra kurnalı ve kubbeli yıkanma yerine geçilir. Tabandan ısıtılan hamamın su deposu dikdörtgen planlı ve tonozlu mekanıdır. Hamam bölümüyle aynı sırada ve avlunun batı bölümünde yer alan odalar ise kervansarayın diğer hizmetleri için kullanılmış veya özel misafirleri ağırlamak için kullanılmış olmalıdır.
Kervansarayın batı bölümündeki yapıların genişliği doğu bölümünden daha fazladır. Bu sebeple avluyu ortalayan taçkapı, bulunduğu cephenin tam ortasına açılmamıştır. Giriş bölümünün her iki yanında birer oda bulunmaktadır. Bu odalar kervansaray bekçilerine veya kapı görevlilerine ait olsa gerekir.
Avlunun tam ortasında yer alan kare planlı köşk mescit kemerli dört kaide üzerine oturur. Mescide kuzey yöndeki iki taraflı merdivenle çıkılır. Mescit cephesi ve kemer yüzlerinde geometrik, rozet, çift düğümlü bordür ve ağızları birbirine bakan ejder tasvirlerinden ibaret motifler zengin taş işçiliğini gösterir. Yan iki pencere ile aydınlanan ve güney duvarında mihrabı bulunan bu oda köşeli kubbe ile örtülmüştür. Köşk mescidin içindeki bir nişten yukarıya uzanan bir merdiveni vasıtasıyla ezan okunan terasına çıkılır.
Güneyde bulunan büyük salona geçiş için, avluya doğru yaklaşık 2 metre çıkıntı yapan ihtişamlı bir taçkapı bulunmaktadır. Yan cephesindeki yüzleri süslemesiz olmasına karşın ön cephedeki zengin süslemelerden ve işçilikten dolayı dış taçkapı gibi anıtsal bir görüntü arz eder. Ön cephenin dış çerçevesini geometrik süslemelerin oluşturduğu taçkapının girişinin üstünde dokuz sıralı mukarnas yer almaktadır.
Giriş kapısı ise basık kemerlidir. Girişin tam karşısında orta nef, kenarlarda ise dörderden altı sıralı yirmi dört adet kare ayaklı, tonozlu yüksek kemerler yer alır. Kemer ayaklarında insanların ve hayvanların kaldığı mekanları birbirinden ayıran 60-70cm. yüksekliğinde sekiler bulunmaktadır. Duvar dipleri hayvanlara , orta nefe yakın olan mekanlar yolculara, orta nef ise ara hizmetler için ortak bir yer olarak kullanılmıştır. 6m. genişlikte ve oldukça yüksek olan aydınlık kubbesi pandantifler üzerine oturur. Bu kısımda ayrıca seyrek olarak yazılmış bir dua yer alır.