Anıtkaya Kervansarayı; Afyon ili, Merkez ilçeye bağlı, Anıtkaya kasabası içerisinde yer almaktadır. Eğimli bir alanda, dikdörtgen planlı ve kesme taş tekniği ile yapılmıştır. Taç kapısı çıkıntılı ve sütunlu yapılmış olup, hafif sivri kemerlidir. Kervansarayın üzeri düz dam tekniği ile kapatılmıştır.
Dikdörtgen planlı kervansaray yaklaşık, 10x12 m. ölçülerinde ve 120 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiştir. Dikdörtgen kesitli kalın moloz taş üzerine, kesme taş tekniği ile yapılan duvarlar, dam üzerinden biraz daha yüksekte yer almaktadır. Kervansarayın arka duvarının, orta bölümü diğer duvarlara oranla biraz daha yüksekçe yapılmıştır. Her iki yan duvarlarda ise yağmur sularının dışarı atılması için yapılmış taş oluklar bulunmaktadır. Yan duvarların birisinde ise mazgal penceresi bulunmaktadır. Kesme taş kaplamalar arasında devşirme malzeme olarak antik mimari parçalar göze çarpmaktadır. Öne ve yukarıya doğru çıkıntılı olarak yapılan taç kapısı dikdörtgen biçimindedir. Arazinin eğimi de göz önünde bulundurularak zeminden yüksekçe yapılan taç kapısının her iki yanında, göze hoş gelecek şekilde üç ayrı yükseklikte üç sütun yer almaktadır. Yine benzer şekilde sivri kemerli olarak yapılan giriş kapısı üzerinde iki küçük sütunca ve sütunca başlıklı, basık kemerli pencere şeklinde yazıt yeri bulunmaktadır. Girişte başlıklı olarak yerleştirilen sütunların üzerine kesme taştan, sivri kemerli taç kapısı oluşturulmuştur. Sütunların arası ve duvara gelen bölümleri kesme taş ile doldurulmuştur. Sivri kemerli portal kapısından girildiğinde, kare biçimli, kesme taş kaplamalı, dört çift fil ayağı üzerine oturtulmuş, dört bir yana açılan sivri kemerle üç bölümlü iç mekana geçilmektedir. Bölümler tonozlarla örtülmüştür.
Kendine özgü yapı biçimi, tarih içerisindeki yol güzergahları göz önünde bulundurulduğunda, Germiyan Beyi Süleyman Bey’in Afyonla olan ilişkisi nedeniyle Kütahya-Afyon arasındaki bu kervansarayı yaptırmış olabileceği tahmin edilmektedir.
Beylikler dönemi, Germiyanoğlu Beyliği’ne ait olabileceği tahmin edilen Kervansaray’ın 14. yüzyılda yapıldığı ve 600 yıllık bir geçmişinin olduğu söylenebilir.
Kervansarayın Kitabesi
Osmanlı döneminde inşa edilen tüm yapıların girişlerine, türüne ve kimin inşa ettiğine bakılmaksızın kitabe koymak bir gelenekti. Bu kitabelerin ilk satırlarında binayı yaptıran ve yapanlar belirtildikten sonra dua satırları yer alır, genellikle son iki satırda da ebced hesabıyla binanın yapılış tarihi belirtilirdi. Hatta bu kitabeler, dönemin büyük şairlerine sipariş verilir, şair de kendisine gösterilen teveccühten dolayı mutluluk duyardı.
Kervansaray hakkında, kaynaklarda yer alan bilgilerde, "Kitabesi yoktur" ifadesi yer almaktadır, ancak, Kervansaray'ın orijinalinde kitabesinin olduğu fakat bugün bu kitabenin yerinde olmadığı düşünülebilir.
Kervansaray'ın giriş kapısı üstünde yer alan kitabe yerine dikkat edildiğinde, buraya konulmuş olan üzeri yazısız mermerin binanın diğer malzemelerine göre daha yeni olduğu hemen göze çarpmaktadır. Muhtemelen bu mermer, 1956 yılındaki restorasyon esnasında boş olan kitabe yerine konulmuştur. Tabii bu restorasyondan evvel kitabenin yerinden düşmüş olabileceğini de unutmamalı.
Bugün Cuma Camii adıyla anılan cami yine Kervansarayla aynı yıllarda ve tamamen yıkıldıktan sonra yeniden yapılmıştır. Camide, eskiye ait hiç bir malzeme kullanılmamıştır. Fakat camiin giriş kapısı üzerinde nereden geldiği belli olmayan, usta bir hattat ve hakkâk elinden çıktığı hemen belli olan, iki sütun halinde toplam altı satırlık bir kitabe var. Kasabanın yaşlıları, bu kitabeyi cami yapılırken Kervansaray etrafına bir yerde bulduklarını, yerde kalmasına razı olamadıkları için de camiin girişine koyduklarını söylemektedirler.
Kitabenin boyutuyla Kervansaray kapısı üzerindeki kitabe yeri boyutu birbirine uygun düşmektedir. Bu kitabe, kervansarayın kitabesi olabilir. Burada kesin bilgiyi, kitabeyi okuyarak elde edebiliriz fakat kitabenin bazı kelimeleri tamamen erimiş, bazı bölgeleri kırılmış ve kenarlardan bir kaç santim kadarı cami duvarının sıvaları altında kalmış, bir de daha güzel görünsün diye boyanınca, okunması tamamen imkansız hale gelmiştir.
Kervansarayın Bugünü
Anadolu'nun birçok yerindeki tarihî eserlerde olduğu gibi, Anıtkaya Kervansarayı da bakımsızlık yüzünden yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dış yüzeydeki taşların bir kısmı yerlerinden düşmüş, bir kısmı da yarı yarıya erimiş durumdadır. Kervansarayın içi ise tamamen haraptır. Taşıyıcı sütunların tamamı yosunlanmış, çatıdan sızan sular bu sütunları her gün biraz daha harabetmektedir.
İç Kısım