BEDESTEN

İpek Yolu, Asya ile Avrupa ve Afrika arasında, erken modern dönemlere kadar, yani yaklaşık iki bin  yıl boyunca, önemini korumuş tarihsel bir ticaret yoludur. İpek Yolu, ismini yıllarca bu yol vasıtasıyla taşınmış olan Çin ipeğinden almaktadır. Bununla birlikte bu ticaret yolu yüzyıllar boyunca insanlar ve kültürler arasında temel bir bağ oluşturma işlevini de yüklenmiştir.

İpek Yolu üzerindeki ülkeler bugün de dünya ekonomik, sosyal, kültürelve siyasal gündeminin en önemli maddelerindedir. Son dönemde dünyamızın yaşadığı küreselleşme sürecinde, İpek Yolu da doğal olarak yeniden gündeme gelmiştir. Ülkemizin de merkezinde olduğu İpek Yolu’nun çok boyutlu olarak tekrar canlandırılması için akademik çevreler olarak çabalarımız uluslararası bir kongre düzenleme fikrini ortaya çıkartmış bulunmaktadır. “Uluslararası İpek Yolu Kongresi: Ticaret, İşbirliği ve Barış Havzası’nı Yeniden Düşünmek” adı verilen bu kongre çeşitli kurumlar ve Üniversitelerle birlikte, başta İstanbul Ticaret Üniversitesi olmak üzere Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM) koordinasyonunda 27-30 Ekim 2013 tarihleri arasında İstanbul’da  düzenlenecektir.

 29 Ekim 2013 tarihi aynı zamanda Pekin ile Londra arasındaki demiryolu hattını birleştirecek olan Marmaray’ın da devreye gireceği tarihtir. Bu projenin tamamlanmasıyla, İpek Yolu güzergahı üzerinde tarihte ilk defa bir demiryolu bağlantısı da tamamlanmış olacaktır. Bu önemli Kongre sayesinde  bu tarihi olayın akademik düzeyde Asya Pasifik’teki Çin’den  Kuzey Batı Avrupa’da Atlas Okyanusu kıyısındaki Hollanda ve İngiltere’ye kadar tüm ülkelerin gündemine getirilmesi de hedeflenmektedir

İpek Yolu Kongresi, tarihten günümüze kadim dostluklar kurmuş olan ülkelerin yeniden ve daha güçlü bağlarla bir araya gelmesi yanında gelecekteki işbirliğinin arttırılması konusundaki imkânların da tartışılacağı bir platform olacaktır. Kongre’de bir taraftan, tarihi İpek yolu güzergâhında bulunan Afganistan, Azerbaycan, Çin, Güney Kore, Gürcistan Hindistan, Irak, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Özbekistan, Pakistan, Rusya, Suriye, Tacikistan ve Türkiye arasındaki ticari, ekonomik ve kültürel ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi ve gelecekte daha da güçlendirmesi konusundaki potansiyeller değerlendirilirken, diğer taraftan  bu bağlantının Türkiye’den Batı Avrupa’ya kadar uzanan boyutu üzerinde de durulacaktır. Böylece, dev bir zincirin halkalarını oluşturan bu ülkeler arasında geniş ufuklu bir perspektifle kurulacak olan çok boyutlu ticari, ekonomik ve kültürel ilişkiler sayesinde bu coğrafyanın son iki yüz yıllık kaderinin değişme potansiyeli de gündeme gelecektir.

İpek Yolu coğrafyası yeni bir dönüşümün eşiğinde olup, Tarihi İpek Yolu, tren ağlarıyla, ulaşım hatlarıyla, enerji koridorlarıyla, doğalgaz boru hatlarıyla yeniden uyanmanın arifesinde bulunmaktadır.  Bu bağlamda,  bölgede yer alan ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin önündeki engellerin kaldırılmasıyla, Türkiye hızlı bir biçimde Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasındaki ticarette bir ana  merkez konumuna gelme olanağı bulacaktır.

Tarihteki önemine paralel olarak, son yıllarda önemli bir ticari ve ekonomik merkeze dönüşmekte olan bu coğrafyada, halen İpek Yolu ülkeleri yaklaşık otuz  trilyon dolar olan dünya dış ticaret hacminin yüzde yirmi ikisini gerçekleştirmektedir. Bu bağlamda, yakın bir tarihte İpek Yolu güzergahı yeniden güçlü kültürel bir havza olarak dünya ekonomisinin en önemli ekonomik merkezlerinden birisi haline gelmesi kaçınılmaz görünmektedir.

Uluslararası İpek Yolu Kongresi’nde, ülkeler arasındaki ilişkiler sadece doğu-batı ekseninde değil kuzey-güney ekseninde de gündeme getirilecek ve Avrupa ile Asya'yı Afrika'ya bağlayan  çok yönlü ticari, ekonomik, siyasal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi konuları da alanın uzmanlarınca tartışılacaktır.