hd film izle film izle demirdöküm demirdöküm servis bosch servis vaillant servis eca servis ariston servis
 

BEDESTEN

Bedestenler, Kervansaraylar, Hanlar, Çarşılar, Köprüler, Ticarî ve Sosyal Yapılar, Ticaret Tarihi...

  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Anasayfa Su Kanalları
SU KANALLARI

Türk Kültüründe Muhteşem Hazine: “Karizler”

E-mail Print PDF

Türk Kültüründe Muhteşem Hazine: “Karizler”

Doç. Dr. Alimcan İnayet

Araştırmacılar tarafından büyük bir merak ve ilgiyle araştırılan, 2000 yıl öncesinde Uygur Türkleri tarafından sulama ve içme suyu ihtiyacını karşılamak için yapılan karizler, ne yazık ki bugün Türk Milleti tarafından yeterince bilinmemektedir. Ülkemizde su ve sulama sistemlerinin tartışıldığı şu günlerde yer altı sulama kanalları adıyla bilinen tarihi mirasımız karizleri en iyi bilenlerden biri olan Uygur asıllı Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Dünyası Sosyal, Ekonomik, Siyasal İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Doçent Doktor Alimcan İnayet ile karizler hakkında bir söyleşi yaptık.

Kariz nedir açıklar mısınız? Ne amaçla kullanılır?

Dağın yamaçlarından eteklerine doğru 20 ve 50 metre aralıklarla kazılan kuyuların altlarından birbirlerine bağlanması ve bu sayede yer altındaki suyun yer üstüne sistemli bir şekilde yeryüzüne çıkarılmasıdır. Bir karizin uzunluğu ortalama 10, 15 km olabilir. Yani 15 km mesafede yüzlerce kuyu bulunabilir. Bu sistemle yer altında biriken sular, yer altından açılan kanallar aracılığıyla yavaş yavaş yeryüzüne çıkarılır. Dağdan yokuş aşağı yer altından gelen su yeryüzüne çıktığı zaman orada bir havuz yapılır. Havuzda toplanan su daha sonra oradan tarlalara verilir. Aynı zamanda insanlar ve diğer canlılar da bu sudan istifade ederler. Ekin ve çiftçilik yapılmasını sağlar. Bu bölgedeki insanların başka türlü yaşama şansları yoktur.

Karizlerin ilk çıkış noktası neresidir?

Karizler gerek Çin’de gerek dünyanın çeşitli bölgelerinde çok fazla araştırılan ve tartışılan bir konudur. Karizler Uygurlar tarafından mı icat edilmiştir yoksa başka uygarlıklar tarafından bulunan bir kültür müdür? Bu konuda büyük tartışmalar bulunmaktadır; fakat kariz kelimesine bakarsanız bu kelime Farsçadır. Uygur bilim adamları kariz kelimesinin Uygurca olduğunu ileri sürerler; ama normalde Farsçadan alınmış bir kelimedir. Yer altı su inşaatı anlamına gelir. Bu kültür olgusunun adının Farsça olması bu kültürün Farsçadan alındığını göstermiyor. Mesela nevruz kelimesi de Farsça. Onun dışında müzikte kullanılan makam kelimesi de Arapçadan alınmıştır. Kısaca ismine bakarak o uygarlığa ait olduğunu söyleyemeyiz. Nasıl bir Yunan Ahmet, Mehmet ismini alıyor ve Arap olmuyorsa bu durumda benzerlik göstermektedir. İsim olarak alınmış ama kültür unsuru alınmış değildir.

Read more...
 

Turfan'daki Karız Kanalları müze haline getirildi

E-mail Print PDF

Turfan'daki Karız Kanalları müze haline getirildiTurfan'daki Karız Kanalları müze haline getirildi

Doğu Türkistan'ın Turfan bölgesindeki Karız Kanalları, yeraltı su kaynaklarını değerlendiren eski sulama tesisleridir. Çin Seddi ve Beijing-Hangzhou Büyük Kanalı'yla birlikte Antik Çin'in Üç Büyük Mimari Eseri olarak kabul edilen Karız Kanalları, müze haline getirildi. Turfan'da kısa süre ziyaretçilere açılan en büyük Karız Kanalları Müzesi'nde, bu yeraltı sulama sisteminin tarihi kapsamlı şekilde anlatılıyor.

Kurak ve rüzgarlı havanın hakim olduğu ve yerüstü su kaynaklarının son derece kısıtlı olduğu Turfan bölgesinde yaşayan insanlar, Karız Kanalları'nı yaparak kuraklık ve şiddetli rüzgarların yol açtığı buharlaşmayı asgari düzeye indirip, tarlalara güvenli su kaynağı sağladılar. Karız kanalları, dik kuyu, yeraltı ve yerüstü kanalları ile barajlardan oluşuyor.

Doğu Türkistan genelinde bir zamanlar sayıları 1784'e ulaşan Karız kanallarının sayısı, günümüzde 614'e inmiş durumda. Yeraltı su seviyesinin durmadan düşmesiyle birlikte Turfan bölgesinde bulunan 404 Karız kanalından yalnızca 195'i hala kullanılabilmektedir. Karız kanallarının kurtarılıp korunma altına alınması, Doğu Türkistan'ın kurak bölgelerinin karşı karşıya bulundukları acil bir görev haline geldi.

Read more...
 

UYGUR YER ALTI SULAMA KANALLARI

E-mail Print PDF

"Uygurların olağanüstü zekasıyla Turfan'da yaratmış oldukları heybetli antik karız su kuruluşu, tarımın Uygurlarda çok eski dönemlerden itibaren yüksek derecede geliştiğini gösterir. Uygurların karızı, Mısırlıların piramitlerinden geri kalmayan insana parmak ısırtan suyolu tesisidir." Rus bilgini Grumm-Grjimaylo

Çin dendiğinde 6000 kilometre uzunluğunda Çin Seddi akla gelir. Oysa ünlü duvarlardan çok daha muazzam bir yapı vardır. Söz konusu yapı Doğu Türkistan'ın Turfan bölgesindeki yer altına inşa edilen 5100 kilometre toplam uzunluğundaki su şebekesidir. Üstelik yerin altında inşa edilmiş olmasına rağmen, Çin seddi kadar uzundur. Önemli bir kısmı halen işlevini yerine getirmekte ve hat üzerindeki yerleşim merkezlerine hayat götürmektedir. Söz konusu yeraltı kanalları olmasaydı, bu bölgede hayat mümkün olmazdı. Çünkü şebekenin olduğu bölgeye yılda ortalama 150 milimetre yağış düşmektedir. Ne var ki, yıl boyunca karlarla kaplı olan ve zirvesi 5445 metre olan Tanrı dağlarından eriyip gelen kar suları, 1800 ayrı hat yardımıyla, başta Turfan olmak üzere, bölgedeki sayısız kasaba ve köye su götürmektedir. Bölgeye ilk insan yerleşimlerinin yer altı kanallarının inşasıyla birlikte kurulduğu düşünülmektedir.

Söz konusu sulama şebekesinin ağırlık merkezi Antik Yarnaz kentidir. Söz konusu kent 2500 yıllıktır ve bugünkü Turfan kentinden sadece 11 kilometre kadar uzaktadır. Yarnaz varken birçok Roma ve Yunan kenti henüz yoktu. Kentin kuruluşuyla sulama sisteminin inşası aynı döneme denk gelmektedir. Kent, Yarnaz ırmağının oyduğu bir yarımada üzerinde ve ırmak seviyesinden 30 metre yüksekte kurulmuştur; 1700 metre uzunluğunda, 300 metre genişliğinde söğüt yaprağı şeklinde 500 bin metrekarelik bir alan üzerinde yer alır.

Read more...
 

Günümüzden 23 Yüzyıl Önce Çölün Altına Döşenen Su Şebekesi

E-mail Print PDF

Günümüzden 23 Yüzyıl Önce Çölün Altına Döşenen Su Şebekesi 

 

Avrupamerkezci tarihçilik, bizlere Mısır piramitlerini, Babil’in Asma Bahçeleri vs. ilkçağda insanlığın uygarlık harikalarını hayranlık uyandıracak derecede, bazen biraz da metafizik tül perdesinin arkasına da gizleyerek dayatır. Oradan edindiğimiz at gözlüklerinin arkasından bakarken tabii ki, Turfan’daki Orta Asyalı atalarımızın çölün 90 metre altına döşedikleri su kanalları şebekesine şaşı bakarız. Ya da dikkatimizden kaçar.

Çin’nin Sincian Uygur Özerk Bölgesi’nde, Turfan ve Hami yörelerinde Orta Asya uygarlığının 23 yüzyıllık, yani günümüzden 2300 yıl öncesine tarihlenen harikaları…

Karız kanallar şebekesi…

Tanrı Dağı eteklerinde yerin 90 metre altından başlayan Karız kanal sistemi, Turfan’a doğru ilerlerken gitgide yüze yaklaşarak nihayet Turfan’da 10 metre yüze yaklaşmış olmaktadır.

Tanrı Dağlarındaki kar sularını ve yer altı sularını çölün al-tından bu Karız kanalları sistemiyle yerleşim yerlerine ve tarım üretimi alanlarına ulaştırıyorlar. İnşasına tam da Teoman’ın Hunların başına geçtiği zamanlara denk düşmektedir; İÖ 200 yılları… Bilindiği gibi Teoman İÖ 220 yılında kağan olmuştur.

Karız kanalları 5 bin kilometre uzunluğa sahip bir uygarlık harikası. Orta Asya Türklerinin Orta Asya’ya sahip olma, Orta Asya egemenliği iradesini göstermektedir. Çölün altından hem de 90 metre derinlikten yeraltı su kanalları açacak teknoloji, bilim ve irade sahibi olan bir toplum demek ki, tarım üretimi yapmaktadır. Sadece “av avlayıp, kuş kuşlamamaktadır.”

5 bin kilometre uzunluğundaki Karız kanalları şebekesi (Türkiye ölçülerine vurursak, Edirne-Ardahan yolunun aşağı yukarı üç katı…) mesafeden suyu Turfan’a getirmektedir.

Karız kanal ağını gidip bizzat görenlerden biri de şair ve araştırmacı yazar Dursun Özden. Onun Son Karızcı adlı yazısından da Karız kanalları ve şimdiki sahipleri hakkında öğrenebiliyoruz.

Turfan’da Toksun ilçesinde Yılanlı köyünde yaşayan “son karızcılardan” Alimcan Necmeddin’i ziyaretinden ayrılırken Dursun Özden’e sarılıp söyledikleri çok duygulu sözler:

“Sevgide odaklanmalı… İşte tüm bunlar, binlerce yıldır bu topraklarda barış, dostluk, kardeşlik ve dayanışma içinde birlikte yaşamayı öğrenmiş halkların eseridir. Karız, bu birlikte üretme ve kolektif yaşama biçiminin ürünüdür. Karız, bir kültürdür. Karız, kavrulan çölde sudur. Su hayattır. Su candır. Su uygarlıktır. Karız, Uygurların 2500 yıl öncesinden beri yaşattığı ve insanlığın ortak mirası olan bir uygarlık harikasıdır… Korunmalı ve yaşatılmalıdır… “ (*)

Kentleşme ve meta ekonomisi ve ticareti konusunda şimdiye kadar duyduklarımızdan farklı bilgiler insanı şaşırtıyor:

“2500 yıl önce, batıda kurulma aşamasında olan Isparta, Atina, Roma gibi kent devletlerinde ve de Nil, Fırat, Amazon, Po ve Tuna nehirleri tarım havzalarında bulunmayan karız sulama sistemi teknolojisi ve Turfan’da bulunan Antik Kent JiaoheYarnaz; o dönemde kentsel yerleşim, mimari özellik, çevresel doku, sulama ve altyapı sistemi ile İpek Yolu üzerindeki güçlü kültürlerin kabulü ve yaşamasına olanak verecek ticari ve kent kültürüne sahipti.” (*)

Sadece Anadolu’da mı?

Öte yandan Adriyatik’ten Pasifik’e bütün halkların Türklerle akrabalıkları olduğu iddiası boş bir böbürlenme değil aslında. Ortadoğu İlkçağı kavimlerinin dilleri de Türkçe gibi bitişgen özellikte.

Öte yandan Anadolu’da “kerizci” denen bir meslek de vardır. Kuyucu, lağımcı yani… Van, Urfa, Bayburt, Konya, Niğde ve

Aksaray taraflarında… Karız ile ne kadar benzeşiyor.

“Eşsiz bir yeraltı sulama sistemi olan karızlar, Uygur Bölgesinin dışında Iran, Brezilya, Şili, Türkiye, Latin Amerika ve Azerbaycan’da da bulunmaktadır. Azerbaycan’da KEHRİZ adı verilen yeraltı sulama sistemindeki karızcılara da KANKAN deniyor. Özellikle Lenkeran, Astara ve Nahçıvan vilayetlerinde halen faydalanılan karızlar mevcut. Azerbaycan kehrizleriyle ilgili detay bilgiler, ayrıca bir yazı konusu olarak ele alınacaktır.” (*)

Karızın eşsiz özellikleri var:

“Bir karızla 400 insan can buluyor, yaşıyor. Yeni su getirme, karızlardan üç kat daha masraflı. Karız suyu ile sulanan toprak, kuyu ya da açık ark suyundan 1 hafta daha fazla etkili. Karız suyu ile sulanan toprak daha yumuşak oluyor. Diğerleri ise, kesekleşiyor ve sert oluyor. Karız suyu soğuk, tatlı, yumuşak, mineralli, kireç oranı sıfır ve içimi hoş…” (*)

Ve son olarak, bazılarının pek hoşuna gitmeyecek ama Karızların canlı şahidi Özden’den son bir deyiş ve çağrı:

“AB ve ABD’nin kapısında köleci ve mandacı bir ruhla, kendi öz kültürünün ve zengin ata mirasının farkında olmadan, halkımıza “Sevr” ve kölelik günlerini sunanlara; Orta Asya bozkırlarında bir yüce ses olarak yankılanan Bilge Kaan’ın şu sözünü anımsatırız:”

“Ey insanlık titre ve özüne dön…” (*)

(*1) Son Karızcı, Dursun Özden

http://uqusturk.wordpress.com/2011/07/26/gunumuzden-23-yuzyil-once-colun-altina-dosenen-su-sebekesi/

 

TURFAN 'KARIZ'LARI (YER ALTI SU KANALLARI)

E-mail Print PDF

Turfan Karızları (Yer Altı Su Kanalları)

Karız” sözcüğü; kehriz (Bu gün Anadolu’da “keriz” olarak kullanılan bu sözcük, sebil, herkesin kullanımına açık çeşme anlamındadır. Aynı zamanda, argoda da; malını mülkünü herkesin kullanmasında sakınca görmeyen, malını sebil gibi dağıtan kişiler için kullanılmaktadır.) lağım veya yer altından giden su kanalı anlamındadır. Burada kullanılan lağım sözcüğü ilk anda bugün büyük şehirlerde kullanılan atık su yollarını çağrıştırsa da asıl anlamı yer altına açılan tünel, kanaldır. Bilindiği üzere Osmanlı ordusunda, fethedilmek istenen kalelerin etrafı sarıldığında, yer altından tüneller açarak kale duvarı altına ve girişine patlayıcı yerleştirip, kale duvarlarının veya kapısının yıkılmasını sağlayan asker grubuna “lağımcı” denirdi.

Karis - Su kanalı

Bugün hala kullanılabilen ve Asya’da bir uygarlık harikası olan yer altı su kanalları, belli bölgelerde yerin 110 metre altına kadar inmekte ve toplam uzunluğu beş bin kilometreye ulaşmaktadır. Tanrı Dağları’ndan, Turfan şehrine su getirmek amacıyla Uygur Türkleri tarafından yapılmıştır. Bu haliyle, Çin seddinden daha önemli bir yapı olduğu ortadadır.. Bu konuda sayın Dursun Özden’in yapmış olduğu tespitler Türk Tarihi ve medeniyeti açısından çok önemlidir.

“Orta Asya’da bulunan antik uygarlık harikası olan Karız su kanalları, Tanrı Dağları’ndan ve yeraltı kaynaklarından Turfan’a su getiren, çölün altında 110 metre derinlikte ve toplam 5 bin kilometre uzunluğundaki yeraltı su tüneli, Türklerin yaratıcılığını özetliyor. Karız harikası; Orta Asya’daki yerleşik yaşam, kentleşme kültürü, mimari planlama, haritacılık ve bir teknoloji harikası olarak insan yaratıcılığının doruklarından biri. Şimdiye dek batının, Avrupa merkezli tarihçilerin ve kimi Türkologların yazdıkları; “Asyalılar, hiç bir zaman yerleşik olamadı. At üstünde, çadırlarda ve su başlarında sürekli göçebe toplum biçiminde yaşarlardı…” şeklindeki savları çürüten bir tarihi gerçek olan Karız Su Tüneli, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Özerk Bölgesi’nde bulunan ve Tanrı Dağları’ndan Turfan şehrine kadar yer altında uzanan ve Çin Seddi’nden sonra dünyanın ikinci uygarlık harikası olarak değerlendiriliyor. Bu gün olduğu gibi, dün de “Avrasya Uygarlığı” hep vardı ve öndeydi.”

 “Karız” sözcüğü; kehriz, lağım ve yeraltı su yolu demektir. Suyun aktığı yeraltı kanalı anlamına gelen “teşme” olarak da söylenmekte. Aslında, bölgede Karız’ın yapımında kullanılan bazı Türkçe kökenli sözcüklerden de anlaşılacağı gibi, bu uygarlık harikasını yapanların Türk olduğu anlaşılmakta. Örneğin: Tuynuk: Kuyu. Kurutka: Sert çamur. Küz: Kaynak. Karizçi: Kuyu kazan kişi. Geltekçi: Hayvan sürücüsü. Yuklima: Kuyu ağzına konulan örtü. Tirek: Direk. Yanlık: Yana konulan tahta. Çukka: Tehlike işareti. Suğuk çüşüş: Soğuk havanın içeri girmesi. Suğukçi: Sucu kişi. Kuduk seviti: Çubuktan örülmüş küçük sepet. Ketmin: Kazma, kazıcı. Çığrık: çamur makinesi (elle). Yağ: Yağ. İlmek: Dut ya da karaağaç çatalından yapılan tarak. Tilma: İlk kuyunun başı…vb”.

“Karız, deniz seviyesinin altında kalan tarım alanlarına, köylere ve yerleşim merkezlerine suyu taşımaya yarayan yatay ve düşey yeraltı su tünelleri - galerileridir. Bu kanalları yaklaşık 100 metre yeraltında konumlandırmanın amacı, güzergahın geçtiği çölde ortalama +40 derecenin bulunduğu hava koşulları düşünülerek, sızıntı ve buharlaşmadan kaynaklanan su kayıplarını azalmaktır. Bir karız tamamen yer çekimi kuvveti ile işlemektedir. Bu şekilde tasarlanıp, kendi içindeki eğim dikkate alınarak suyun doğal eğimi ve akar kotu, iki karız arasında eğim hesabı ile yapılmış olup, pompa gereksinimini ortadan kaldırmıştır. Örneğin: Turfan’a bağlı Piçan ile Dalankarız ilçeleri arasındaki karız uzunluğu 8 km. olup, 190 adet kuyu bulunmaktadır. Kuyular arasındaki kot farkından anlaşılacağı gibi, karız içinde suyun doğal akar eğimi en az %1’dir…”

Dursun Özden / Aydınlık Dergisi / Eylül 2004)

 




nakliyat evden eve nakliyat evden eve nakliyat gebze evden eve nakliyat